KARABÜK’ün Safranbolu İlçesi’nde 3 yıl önce 2 metre 13.5 santim boyuyla dünyanın 18 yaş altı en uzun boylu kızı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Rumeysa Gelgi, Karabük Üniversitesi’nde düzenlenen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.

Doğuştan ‘Weaver Sendromu’ rahatsızlığı nedeniyle boyu hızla uzayan ve 3 yıl önce 17 yaşında Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Rumeysa Gelgi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Zirvesi etkinliği kapsamında yapılan söyleşinin yapıldığı salona, emekli laboratuvar teknisyeni annesi Safiye ve babası biyokimya uzmanı Haydar Gelgi’nin yardımıyla geldi. Öğrencilere yaşadığı rahatsızlığı anlatan Gelgi, 5 yaşında Walker desteği ile yürümeye başladığını söyledi. 15 yıldır aldığı fizyoterapiyi hiç bırakmadan devam ettirdiğini, fizyoterapinin yaşam kalitesini arttıran tek şey olduğunu belirten Gelgi şöyle dedi:

“Fizyoterapi olmasaydı ben şu anda ayağa kalkamazdım. Bunu 1 hafta aksattığımda yürüyüşümde ve oturuşumda gerilemeler bariz bir şekilde fark ediliyor. Burada bulunan hocalarımız ve bütün fizyoterapist adayları benim hayatımı güzelleştiren insanlar. Günlük yaşamımda tekerlekli sandalye kullanıyorum. Walker desteği ile çok kısa mesafe yürüyebiliyorum. Uzun boylu olmanın getirdiği zorluklar var. Doğuştan gelen bir skolyozum vardı. Çok şükür ki 3 yıl önce geçirdiğim bir ameliyatla bundan kurtuldum. Psikolojik olarak bu beni küçüklüğümde çok daha fazla etkileyen bir durumdu. Şu anda psikolojik olarak gayet iyiyim. Bir şikayetim yok. Sadece fiziksel durumumu en iyiye getirmeye çalışıyorum.”

Gelgi, küçüklüğünde kendisine farklı bakışların olduğunu ancak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdikten sonra bunun değiştiğine ve çok tanınan biri olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Çok güzel mesajlar aldım halen daha alıyorum. Bu rekor çok gurur verici. Şehrin bana olan bakış açısı değişti. Geçen yıl üniversite sınavına girdim. Fakat durumumdan ötürü uzaktan eğitim yolunu tercih etmem gerekiyordu. İstediğim bölümün uzaktan eğitim programlarını bulamadığım için tercih yapmadım. Okumuş olmak için okumak istemedim. Hazırlıklarım devam ediyor. Tercih yapmadığım için bırakmış değilim. Şu anda yurt dışındaki üniversiteleri araştırıyorum. Herkesin olduğu gibi benim de büyük hayallerim var. Bunun yüzde kaçını gerçekleştiririm bilmiyorum ama okumak gerçekleştirmenin yarısı derler. Onun dışında fiziksel durumumu olabildiğince iyi hale getirebilmeyi çok istiyorum. Tahmin ederseniz ki şu anda aileme çok bağımlıyım. Biraz da bağımsız bir hayat sürmeyi gerçekten çok istiyorum. Hayallerim ikiye bölünmüş durumda. Biri eğitimim biri de sağlığım. Gerçekleştirebilir miyim bilmiyorum ama iyi bir aileye sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.”