DOĞA Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Doğa Koruma Dairesi Başkanı Fahrettin Ulu, Türkiye’nin pek çok sayıda bitkinin gen merkezi konumunda olduğunu söyledi.
Karabük Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen ‘4´üncü Avrupa Ekoturizm Konferansı’, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar Fakültesi’nde başladı. 2 gün sürecek konferansa Estonya, Polonya, Hırvatistan, Suudi Arabistan, Litvanya, Gürcistan ve Türkiye’den 120 uzman katıldı. Konferansın açılışında konuşan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Doğa Koruma Dairesi Başkanı Fahrettin Ulu, Türkiye’de çok milli park ve tabiat parkı bulunduğunu belirterek, “Türkiye, 40 milli park, 210 tabiat parkı, 31 tabiatı koruma alanı, 81 yaban hayatı geliştirme sahası, 112 tabiat anıtı, 20 uluslararası öneme sahip sulak alana sahip. Biyolojik çeşitliliğine baktığımızda yaklaşık 12 bin bitki türü mevcut. Bunun biyolojik çeşitlilik açısından ne kadar zengin olduğunu ortaya koymak için Avrupa kıtasıyla eşleştirmek mümkündür. Ülkemizde sadece 12 bin bitki türü, toplamdaki Avrupa bitki türü sayısı olan 12 bin 500 bitki türüne eşittir. Yine ülkemizde 463 kuş türü, 170 memeli türü, 141 sürüngen türü, 480 deniz balığı türü ve 236 tatlı su balığı türü bulunmaktadır. Ayrıca ülkemiz, Kafkasya bölgesinden Afrika’ya ve Avrupa’dan Akdeniz’e uzanan 2 önemli kuş göç yolunu içinde barındırmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin aynı zamanda pek çok sayıda bitkinin de gen merkezi konumunda olduğuna dikkat çeken Ulu, şöyle dedi:
“Bunun sebebi Türkiye’nin iki önemli gen merkezi olan Akdeniz ile yakın doğunun kesiştiği noktada yer almasıdır. Ayrıca Türkiye’de 5 ayrı mikro gen havzası bulunmaktadır. Tüm bu zengin biyolojik çeşitlilik unsurlarını barındıran ülkemiz başta küresel bir sözleşme olan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi olmak üzere, Ramsar Uluslararası Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi, Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme, Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Organlarının Korunması Sözleşmesiyle, Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması ve Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi gibi pek çok uluslararası sözleşmeye taraf olarak, uluslararası platformda aktif olarak yer almıştır.”
Bu yıl 4’üncü düzenlenen ‘Avrupa Ekoturizm Konferansı’, ekoturizmin sürdürülebilir gelişmesini sağlayarak Dünya Turizm Örgütü’nün ‘2017 Uluslararası Gelişme İçin Sürdürülebilir Turizm Yılı’ çalışmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.