KARABÜK’te, Filyos Çayı’nda cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (17) ölümüne ilişkin Dursun Acar’ın tutuklu yargılandığı davanın 3’üncü duruşmasında, Baba Guy Serge Ibouanga, “Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım” dedi. Annesi Jessica ise,’’ Bizim çocuğumuz öldü, sürekli gidip geliyoruz, ülkemize sonuçsuz dönüyoruz. Artık adalet istiyoruz” dedi.
Geçen yıl 26 Mart’ta Karabük-Zonguldak kara yolu Yeşilköy köyü mevkiinde geçen Araç çayı kenarında Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın bulunan cenazesiyle ilgili görülen davanın 3.duruşması için Milletvekili Özgül Saki ile Burcugül Çubuk, Gabon Büyükelçisi Bernard Avouma, Dina’nın annesi Jessica Sandra Makemba Panga ve babası Guy Serge Ibouanga ile ‘Dina için Feministler’ grubundan aktivistler adliyeye geldi. Karabük Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Büyükelçi Bernard Avouma, Dina’nın anne ve babası ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Dursun Acar, mahkeme SEGBİS aracılığı ile katıldı.
Dina’nın annesi Jessica, “Biz adaletin sağlayacağınıza inanıyoruz. Biz Gabon’dan Türkiye’ye adalet bulmak için geldik. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Bizim çocuğumuz öldü, sürekli gidip geliyoruz, ülkemize sonuçsuz dönüyoruz. Artık adalet istiyoruz” dedi.
Baba Guy Serge Ibouanga ise “Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum” diye konuştu.
Sanığın çelişkili ifadelerinden dolayı tutuklu olduğunu öne süren Dina’nın ailesinin avukatı, şöyle dedi:“Sanık hastanede durmadığını, aradığını söylediği polise dair HTS kaydı bulunmamaktadır. Tuvalet ihtiyacı için tali yola girdiğini söylese de anayol üzerinde birçok noktada bunu giderebilirdi. Bizce sanık, Dina’nın peşinden tali yola sapıyor. Gelinen aşamada sanığın çelişkilerinin giderilememesi, eksikliklerin giderilmemesi ve tanıkların dinlenmemesi gibi nedenlerle tutukluluğunun devamını talep ediyoruz.’’
Başka bir avukat ise bir tanığın, Dina’yı bodrumda 2 erkek tarafından içeri çekildiğini gördüğünü anlatmasını hatırlatırken, “Tanık, Dina’nın, kendisinin bağırması üzerine kaçabildiğini söylüyor. Mahkemenizin görevi gerçeği ortaya çıkarmaktır. Biz Dursun’un aracına binmeden öncesinin araştırılması ve neden yalın ayak duvarlardan atladığının ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Yaşananların tespit edilebilmesi için Dina’nın son görüldüğü apartmanda keşif yapılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Suçlamaları reddeden Dursun Acar, “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada, en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim. Hastaneyi geçtiğim söyleniyor ama eğitim araştırma hastanesine götürüyordum” diyerek kendini savundu.
Sanık avukatı ise, “Hayatın olağan akışı içinde, iddiaların hepsine yanıt verdik. Müvekkilim suçsuz yere 1 yıl 1 aydır tutukludur. Her ne kadar iddianamede kasten öldürme suçundan dava açılsa bile ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi göz önüne alınmamıştır. Bu yargılamada şüpheden iddia makamı yararlanmış gibi görünüyor. Müvekkil 65 yaşında hasta ve çelimsiz bir adamdır. Dosyada hiçbir delil yoktur. Önce beraatini eğer yargılama devam edecekse tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
Sanığın oy çokluğu ile tutukluluk haline karar veren mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.