KARDEMİR’de mühendis ve yönetici olarak görev de bulunduktan 42 yıl sonra bir başka tesiste genel müdür olarak çalışma hayatını sürdüren 70 yaşındaki Metin Altan, ‘’ Beynin boş durmaması lazım. Zaten çalıştığımız sürede beynin çok az bir kısmını kullanabiliyoruz. Hele hele çalışmazsak, düşünmezsek, kafamızı yormazsak çağın hastalıklarına zemin hazırlayabiliriz. Herkese ölünceye kadar çalışmayı tavsiye ediyorum’’ dedi.
‘HURDACILIKTAN TUTUN DA GAZETE SATICILIĞINA KADAR ÇOK DEĞİŞİK İŞLERDE ÇALIŞTIM’
Evli 2 çocuk babası ve 2 torun sahibi Metin Altan, İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi’ Makine Mühendisliği Bölümünü okuduğu yıllarda gündüz de çalışarak okul harçlığını çıkardığını söyledi. Altan şöyle dedi:
‘’ Hurdacılıktan tutunda gazete satıcılığına varıncaya kadar çok değişik işlerde çalıştım. Para kazanacak birçok işin içinde oldum. Akşamda okula gittim. Okul bittikten sonra İstanbul’da çalışmam için ısrarcı olundu. Ama ben babamın çalıştığı Kardemir’e, burslu olduğum Karabük’e gelmekte kararlıydım. Babam burada makine fabrikalarında işçiydi. Burslu olduğum için hemen işe başlamam kolay oldu. Haddehaneler Müdürlüğünde işletme mühendisi olarak işe başladım. Yatırımların koordine edildiği Etüd proje grubunda görev aldım. Enerji Tesisleri Müdürlüğüne atandım. İşletmeler Genel Müdürlüğü yardımcılığına getirildim. Mali işler, satın alma, insan kaynakları görevleri 5 yıl süreyle bana verildi. Haddehane, ray yatırımları, 3’üncü kok fabrikası yapımı, sıcak tamirler, yeni yüksek fırınların yapılması, çelikhane, enerji tesisleri yatırımları, son olarak da çubuk kangal, teker fabrikası ve hava ayrıştırma tesislerinin yapılması dahil tüm yatırımlarda görev alma şansım oldu. Bu konuda kendimi çok şanslı kabul ediyorum. Çünkü bu tür görevleri aldıkça daha çok geliştiğimi düşünüyorum.’’
‘İNSANOĞLU KENDİ İSTEĞİYLE AYRILMADIKTAN SONRA HER ŞEY BİRAZ ACI GELİYOR’
Çok sevdiği Kardemir’den 42 yol sonra ayrıldığını hatırlatan Altan,’’ 42 yıl kolay bir süre değil. 42 yıl bir fabrikanın yarı ömrü demektir. Yani demir çeliğin yarı ömrü eğrisiyle doğrusuyla bana aittir. Kardemir’in bir neferi olmaktan her zaman gurur duydum. Kardemir’e çok şey borçluyum. Tabii bu 42 yıl uzun bir süre. İnsanoğlu kendi isteğiyle ayrılmadıktan sonra her şey biraz acı geliyor. Ama her şeyinde bir sonu var. Önemli olan sen gittikten sonra senin yaptığın işleri yapabilecek nesilleri yetişmesine destek olmak. Ben de bunu sağladığımı düşünüyorum. O bakımdan da mutluyum. Ayrıldığım zaman aranır bir insan olmayı asla istemem. Bunu da başardığımı düşünüyorum. Ayrılmama rağmen sıcak ilişkilerim hala devam ediyor. Bu her şeyden çok daha önemli’’ dedi.
‘ELDE ETTİĞİNİZ TECRÜBENİN BİR YERDE KULLANILMASI LAZIM’
42 yıl sonra biraz dinlenmek, ailesine daha çok vakit ayırmak istediğini ancak birçok iş teklifleri gelmeye başladığına dikkat çeken Altan,’’ Ben ısrarla yurt dışına gitmeyeceğimi, Karabük’ten ayrılmayacağımı söyledim. Neticede 1,5 aylık aradan sonra Marzinc’te çalışmaya başladım. Sonuçta bu kadar yıl elde ettiğiniz tecrübenin bir yerde kullanılması lazım. Tecrübenin yerini yine bir tecrübe tutar. Ama zamanı gelince de gençlere yerini verebilmek lazım. Eğer alttan ekipler yetiştiremezsek o tesisler sıkıntı çekmeye mahkum kalır, buna fırsat vermemek lazım. Ben işimi çok severek yapıyorum. Yaş kavramını düşünmeyi pek istemiyorum. Burada çalışmak istemesem Safranbolu’ya köyüme, evime gidip bahçede çalışacağım, illaki çalışacağım. Çalışmanın sağlıklı bir yapı olduğunu düşünüyorum. Beynin boş durmaması lazım. Zaten çalıştığımız sürede beynin çok az bir kısmını kullanabiliyoruz. Hele hele çalışmazsak, düşünmezsek, kafamızı yormazsak çağın hastalıklarına zemin hazırlayabiliriz. Herkese ölünceye kadar çalışmayı tavsiye ediyorum’’ şeklinde konuştu.
‘YAŞLARI 70 DEĞİLDE 20 – 30 YAŞINDAYMIŞ GİBİ DÜŞÜNSÜNLER’
Gecesi gündüzü belli olmayan ve her saatten sorumlu bir işte çalışıldığında ailenin desteğinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Altan, ailesinin zaman zaman kendilerine vakit ayıramadığı için söylendiklerini ancak her zaman destek olduklarını ve bu nedenle de onlara minnettar olduğunu belirtti. Son olarak kendi yaşıtındaki insanların mutlaka kendilerini bir şeyler yaparak meşgul etmelerini ifade eden Altan,’’ İlla bir yönetici olacak diye bir kural yok. Kendi başlarına da bir şey yapabilirler, yaratabilirler. Ben bu görevde olmasam boş kalmazdım. Gider kendime göre mutlaka bir şeyler yapardım. İnsanlar kendilerini emekli ederlerse kendilerini de dinlemeye başlarlar. Bu çok tehlikeli bir şey. Yaşları 70 değil de 20 yaşında 30 yaşındaymış gibi düşünsünler. Öyle mücadeleye devam etsinler’’ diye konuştu.